Melek dünyasının Prometheus’u, herkesin şimdilerde unutmuş göründüğü ama kalplerimizde asla unutulmayacak olan kibar Grigoriler, şu anda “resmi” koronun içinde olmasa bile bizim belki o koronun içinde olanlardan daha gururla bahsedeceğimiz meleklerdir. Ben böyle şeylere duygusallaşıyorum diye anam babam bana deli diyor olabilir.
Grigoriler, Tanrı’nın ilk insanlara “çobanlık” yapması için yaratılmış ruhen ve fiziken devasa meleklerdir. İlk insanlarla hem hayatta kalmaları için hem de benlikleri ve entelektüel gelişimleri için gerekli olan tüm bilgileri paylaşmışlarıdır. Onlara “İzleyiciler” denmesinin nedeni görevlerinin aynı zamanda insanları incelemek, gerektiğinde müdahale etmek ama onların gelişimine asla karışmamak olmasıdır.
Melek korolarını anlatırken korodaki kutsiyet seviyesi hakkında birkaç kelime etmiştik. Burada tekrar özetlemek gerekirse melekler koroda en zor yoldan çıkarılacaklardan yoldan çıkmaya en yakın olanlara doğru kutsiyet derecesinde sıralanırlar. Malakimleri bunun dışında tutalım çünkü onların yoldan çıkmasının imkansız olduğunu düşünenler olmasına rağmen kutsiyet derecesinde aşağıda olmalarının nedeni yaptıklarının aslen “pis işler” olmasıdır. Bu bilginin ışığında Grigori’nin insanlar içinde yaşamasından ötürü kutsiyetten en uzakta olduğunu eklediğimde kafalar karışmaz diye düşünüyorum.
Ve beklenen oldu. Bu kadar kibar, saf, bencillikten uzak ve insanlar arasında yaşayan Grigoriler bir süre sonra insanlarla “çiftleşerek”, böyle deyince de çok kötü göründü “evlenerek” diyelim, Cennet’in üzerlerine yüklediği görevleri ihmal etmeye başladılar. Grigoriler ve insanlardan doğma melezlerin, şimdilerde infernal ortamlarda isimlerini duyduğumuz üzere Nephallimler, çok çirkin ve şekilsiz yaratıklar olarak anlatılır. Bu nedenle melekler bu melezlerin doğumundan sonra onları avlamış ve Grigorileri dünyada sürgün bırakmaya karar vermişler. Seraphim Konseyi’ne göre Grigorilerin adını anmak bile Senfoni’ye bozulmaya yol açarmış.
Fakat birçok meleğin bilmediği şey şu ki, Grigorilerin, fiziksel özelliklerinden ötürü kolayca tanınıp avlanabilen Nephallimlerin dışında dışarıdan insana benzeyen fakat yarı melek yarı insan olan çocukları da var ve melekler hem kalan çocuklarla hem de Grigorilerle iletişimi tamamen yasaklamışlardır.
Şu anda dünya üstünde kaç tane Grigori kaldı deseniz çoğu celestial soylarının tükendiğini söyleyecektir ama bunu bilmek çok zor. Grigori’nin avlanmayan çocuklarınınsa sayısını bilmek imkansız. Çoğu nerden geldiğini bilmiyor ve kendini çok kadim bir uygarlığın üyesi olarak biliyor, Atlantisliler gibi. Soylarının devamı için gizli kalıp birbirleriyle üredikleri de söylentiler arasında yerini alıyor. Çoğunluğu bilinçli veya bilinçsiz, Senfoni üzerinde bir kontrol sağlayabilirler ama bu genelde kazayla olur. Ergenlik zamanlarında beyinlerinin arkasında anlam veremedikleri bir kakafoniyle dövüştüklerinden bu kazalar konusunda oldukça tehlikeli olurlar. Bu nedenle çoğu cadi veya büyücü olarak nitelendirilip toplumdan uzaklaşmışlardır.
Ne olursa olsun bir melek melezi olan bu çocukları, kötülük ve iyilik arasındaki büyük savaşta kullanmak melekler için oldukça güncel bir ajanda. Fakat atalarının Cennet’ten sürüldüğünü öğrendiklerinde meleklere neden yardım etsinler, işte bunun üzerine düşünmek lazım. Bence bu çocuklar celestiallerin değil insanların cephesinde savaşarak insanlığı bu tepişen koca fillerin ayağının altında ezilmekten koruyacak son kapı olabilir.