Merhaba Roleplay Turk okurları,
Eğer bu yazıyı bu siteden okuyorsanız zaten RYO ve türevlerine ilgi duyan birisiniz. Bu yazımın konusu aslında uzun zamandır düşündüğüm bir konuydu. Rol yapma oyunlarında karaktere bürünmek, özümsemek veya karateri benimsemek diyebiliriz. Sonuç olarak bir rol yapma oyunlarında genellikle bir karakterin rolünü yapıyoruz. Bu oyun Witcher‘ın başrolü Gerald gibi hazır bir karakter olarak firma tarafından “Al bu karakteri oynayacaksın.” tarzında veya Skyrim gibi “Kendin pişir kendin ye” kafasında olabilir. Bu konuda oyuncular olarak güzel bir şekilde ayrılıyoruz. Bazılarımız kendi yarattığı karaktere kafasında veya dijital, fiziksel belgelere hikaye yazıp detaylandırıyor. Bazılarımız ise oyun tarafından arkaplan hikayesi ve karakter özellikleri ile birlikte bize sunulan karaktere daha kolay bağlanıyor. Ben bu iki grup arasından kendi karakterini yaratan gruba dahil olduğumu düşünüyorum. Kaşını, gözünü ve hikayesini benim belirlediğim bir karakter ile oyunun senaryosuna dahil olmak, acısıyla hüzünlenmek ve başarısı ile gururlanmak bana daha yakın geliyor. Tabi ki diğer tarzda karakter yönetimi sevenleri çok iyi anlıyorum. Çünkü bizim yarattığımız karakterlerin oyuna ait olmadığı çok bariz belli oluyor. Çünkü oyun senaryosunda bunları destekleyecek altyapımız yok. The Elder Scrolls serisinin beşinci oyunu olan Skyrim‘de NPC dialoglarında genelde lakaplarımız ile hitap etmeli bence bu teorimi destekler nitelikte.
Yukarıda yer alan resim tam olarak düşüncemi ifade etmiyor fakat siz zaten konuyu anladınız.
Peki bize sunulan ve bizim oluşturduğumuz karakterleri nasıl özümseriz?
Bence bu bir sorun. Eğer oyunda bana sunulan bir karakter varsa ve ben o karaktere giremiyorsam oyun benim bir işkenceye dönüyor. Örnek vermek gerekirse Mount & Blade Viking Conquest oynayanlar anımsayacaktır. Oyunun başında tek kelime etmediğimiz bize bir ana sıcaklığı göstermeyen oyundaki alelade bir NPC olan annemiz peşinden girdiğimiz macerada burnumuz deyim yerindeyse pislikten çıkmıyordu. Karakterimin tipini ben yaratttım evet. Fakat hikaye o kadar yapay gelmişti ki kendi yarattığım karaktere girememiştim. Diğer Mount & Blade oyunlarında yarattığım karakterlere çizdiğim kader ve yazdığım hikayelere bakınca oyunun beni zorla “Git ananı kurtar” diye içime sinmeyen bir işe itmesi beni biraz sıkmıştı. Günümüzde Masaüstü Rol Yapma Oyunu (Ülkemizde FRP olarak bilinmekte.) oynayan fazla kişi kalmadı fakat o sistemde bir “Karakter Kağıdı” vardır.
Bu karakter kağıdına oynadığımız karakter hakkında yaratıcılığımıza bağlı olarak bir arkaplan ve karakter özellikleri yazabiliyoruz. Ek olarak oyun içerisinde aktif olarak kullanılan bu kağıda envanterimizde bulunan eşyaları, yetenek puanlarımızı vb. notları işleyebiliyoruz. Bu konuda işin uzmanından bilgi almak istiyorsanız sitemizde önceden yazılmış olan “D&D 5E Karakter Kağıdı Hazırlanışı” isimli içeriği okuyabilirsiniz. Konumuzu fazla dağıtmadan sorumuzun cevabına geçelim bence. Oyunlarda bize sunulan ve bizim oluşturduğumuz karakterler oyuncu olan bizi merkeze almak amaçlı olarak başrol olarak tasarlanmaktadır. Yancı bir karakteri oynadığımzı bir RYO ile daha önce karşılaşmadım eğer siz biliyorsanız yorumlarda paylaşırsanız çok sevinirim. Bu başrol karakter eğer bize sunulmuşsa onu sevmeye çalışmalıyız. Web üzerinden oyunun büyüklüğüne ve etikisine bağlı olarak karakterin arkaplanı ve geçmişini içeren onlarca kaliteli ve çöp içeriklere ile kolaylıkla ulaşabiliriz.
Ona Bir Şans Verin…
Ön yargılarımızı bir kenara atıp oyunun sonunu görmek adına karakteri sevmek için bir adım atmalıyız. Oyun yapımcıları bu konuda arkaplanda iyi çalışmış oluyorlar genellikle kaliteli bir oyundan bahsettiğimizi varsayıyorum ki oyun bize karakterin birkaç durumda verdiği tepkileri ve dilini gösterecektir. Başta sevilmeyen karakter bakarsınız masaüstü duvar kağıdınız olmuştur..
Karakterimizi Yarattık Fakat Bağlanamadık..
Fakat işler kendi kendi karakterimizi yaratma kısmında pek bu şekilde ilerlemiyor. Maalesef kendi yapılandırdığımzı karakterler genel olarak bizi etkileyecek bir ses tonuna sahip olmuyor. Hatta genel olarak seslendirilmiyor. Fakat bu duruma anlayış gösterebilirim. Oyun yapımcıları seslendirmenin herkesi mutlu edemeyeceğini çok iyi bildikleri için seslendirme yapmamayı daha uygun görüyor. Eğer kendi oluşturduğumuz bir karakteri içselleştirmekte bir sıkıntı çekiyorsak bence sorun bizdedir. Yeterli özeni göstermemişiz demektir. Bir arkaplan oluşturmadık belki de gözümüze hoş gelen boş bir karakter yarattık. Karakterimizin motivasyonu, ülküsü yok. Bu bizi karaktere bağlamıyor tabi ki hatta en büyük sorunlarından birisi bu bence. Yere düşürdüğümüz kılıç kadar karakteri önemsemiyorsan tam anlamı ile RYO oyuncusu olur muyuz? Tartışılır. Zamanında bu konuyu yazacağımı öngörmüş gibi yazmış olduğum “Ortaçağ ve Fantastik Roleplay Oyunlarında Karakter Oluşturma” isimli yazımı bırakarak bu içeriğin şimdilik sonuna geliyorum. Bir sonraki Rol Yapma Oyunlarında içeriğinde görüşmek üzere. Bu içerik hakkındaki duygu ve düşüncelerinizi yorumlarda belirtmeyi unutmayın herkese vakit ayırıp okuduğu için teşekkür ederim.