İlk olarak 2018’de gerçekleşen Blizzcon’u yeniden hatırlayalım.
2018 Blizzcon’da sadece Diablo Immortal’ın duyurulması birçoğumuzu maalesef hayal kırıklığına uğratmıştı, çünkü Blizzard birkaç ay önceden birden fazla ‘’Diablo projesi’’ üzerine çalıştıklarından bahsetmişti. Herkesin kafasında Diablo II Remastered ve Diablo IV canlanmıştı, ta ki Diablo: Immortal açıklanana dek. Diablo: Immortal’ın açıklanmasından sonra yaşanan bu kaosu eminim hatırlıyorsunuzdur, Blizzard ilk kez bir konferansta yuhalandı ve aynı zamanda online seyircilerden de bolca tepki aldılar.
*Diablo IV: Immortal’a seyircilerin tepkisi: ( izlemek için tıklayın )
Bazılarına göre bu haber Blizzard’ın son anda durumu kurtarmak için yaptığı bir duyuruydu. Başka kaynaklara göre de şirket Diablo 4’ü gerçekten de yapıyordu ancak ortaya gösterilecek bir oyun çıkmadığından, son anda resmi duyurudan vazgeçmişlerdi.
Beklediğimiz an geldi çattı, Blizzcon19 öncesi bol bol söylentiler duyduk, heyecanlandık. Yine düşündük Diablo 4 mü Diablo 2 Remastered mı sonunda açıklanacak derken Blizzcon’19’da DIABLO IV duyuruldu!
Bol bol bilgi öğrenmeye çalıştım ve bunları sizler için derledim, bahsedecek bol bol şey var ama hikayenin derinlerine inmeden önce Diablo IV’ün muazzam sinematiğini şuraya bırakmak istiyorum. Ve ‘hail LILITH!’ demeden geçemeyeceğim.
LORE (hikayesi ve Sinematik Analizi)
Uzun zamandır beklediğimiz bu büyük dünyayı sizler ile yakından incelemek isterim.Öncelikle Lilith üzerinde epey duracağımızı belirteyim. Zaten evren bir hayli odak noktası olmuş iken bu makaleyi de güncel tutma taraftarıyım. Çünkü sizlerin Lilith ve Diablo evreni hakkında bilmek isteyeceğiniz bir çok şey olduğunu tahmin ediyorum.

Fark ettiyseniz, sinematikde 3 rakamı bolca vurgulanıyordu. Sembolik olarak birkaç hazine avcısının meşalelerinin yanına karıştığı büyük bir oyma olarak görüyoruz. Üç hazine avcısı baş aşağı asıldığı ve Lilith’i ortaya çıkarmak için tüm kanlarını boşalttıkları için tekrar görüyoruz.
Üçün ya da üçüncünün, farklı dinler ve kültürler arasında pek çok anlamı ve tabiri vardır. Ancak geleneksel olarak denge ve uyumun göstergesi veya iki uç nokta arasındaki çatışmanın bir uzlaşmasıdır.
Inarius :“Yeni bir dünya yarattık. Burada barış içinde, savaştan uzak yaşayabiliriz. Bu dünyayı şu isimle adlandırdım… Sanctuary”
Hikaye’de, Lilith Ebedi Çatışma‘dan dolayı sıkılmıştı: Yüksek Gökler ve Yanan Cehennemler arasındaki savaş. Lilith ve sevgilisi olan Inarius, Sanctuary adında yeni bir dünya yarattılar ve böylece üç dünya arasında bir ”üçgen” oluşturdular. Fakat Lilith bunu denge ve uyum sağlamak için yapmamıştı. Başlangıçta kaçmak için yaptı ancak daha sonra Ebedi Çatışmayı sona erdirmenin bir çözümü olarak Sanctuary’i görmeye geldi.

Bunu bir çeşit ordu olmadan yapamadı, bu yüzden yeni dünyalarında Lilith, Inarius’un çocuklarını doğurdu, yarı iblis yarı melek Nephalem‘i. Er geç, çocuklar Sanctuary’nin bulunmasından korkmaya başladılar. Böylece dünyayı yok etmek istediler. Lilith bundan memnun değildi, bu yüzden çocuklarını ve torunlarını katletti. Inarius bunu görünce sinirlenip, onu sonsuz karanlığın boş bir alemi olan Void‘e sürgün etti.

Diablo 4 fragmanında, Lilith Void’den geri getirildiğinde sürgün edildiği zamanki nefretini içinde taşıyordu. Bir bilgiye göre Lilith’in kurgulanmış geçmişi Yahudi mitolojisi ve folklorundan geliyor (İbranice Kutsal Kitap’taki aynı bölümler aynı zamanda Hristiyanların Eski Ahit’inin bir çok versiyonunda da görünse de). Diablo’da gördüğümüz Lilith ve mitolojik Lilith arasında birçok paralellik var.
Yahudi mitolojisinde Lilith’in Adem’in karısı olduğu söylenir veya Havva ile beraber olmadan önceki karısı. Ama daha sonra şeytanın tarafına geçti çünkü Lilith Adem’e itaat etmeyi reddetti. Bir takım olağan dışı tutkuları vardı ve artık kötünün gözleri ile bakıyordu dünyaya. Adem Havva ile birlikte olunca bunu öğrenen Lilith, Ademin ve Havva’nın çocuklarına saldıran yani tüm insan soyundan gelenlere musallat olan bir vampire dönüştü. Peki bunun Diablo’nun Lilith’i ile ne alakası var derseniz, bu Lilith’i hapishanesinden geri çıkartmak için neden kan dökülmesi gerektiğini açıklıyor. Hatırlarsanız sinematikde de iç tapınağa açılan kapıyı açmak için de kan dökülmesi gerekti.

Kan, Vampirizm hakkında konuşsak da konuşmasak da, ritüel ve kelimenin tam anlamıyla bir yaşam gücüdür; Katolikler, örneğin kutsal şarabı Mesih’in kanı olarak görürler.
”Üç ile gelirler, üç ile yol açılır, Kan anahtardır”
Fakat kan ve üç numara, Yahudi folklorunun geri kalanında ortaya konan Diablo’nun Lilith’ine ilham vermiş gibi görünen mitolojinin küçük parçalarıdır. Sığınak, Lilith’in Adem’i bahçede bıraktıktan sonra gittiği Kızıldeniz’e referanstır. Tanrı, Lilith’i geri getirmesi için melekleri Senoy, Sansenoy, ve Semangelof’u gönderdi ve ayrıca onu Diablo’da geri getirmesi için üç kurban verdi. Fakat Lilith, Kızıldeniz’den ayrılmak istemedi, çünkü Adem’le ona eşit davranmadığı için mutlu değildi, aynı zamanda yüzlerce iblis çocuğunu doğurmayı da başardı. Inarius gibi düşmüş bir melek ile üremedi, ama yine de bu alanı yavruları ile doldurdu.
Üç melek bundan mutlu değildi, ama yine de ona Cennet Bahçesine geri dönme şansı verdiler. Lilith bunu reddetti, ancak meleklerle bir anlaşma yaptı: karşılaştığı her insan bebeğini, üç meleğin sembollerini taşıyan birinden kurtarırdı. Melekler bunu uygun gördü, ama Tanrı 100 iblis çocuğunun her gün devamlı olarak öldürülmesini emretti. Anlaşılır bir şekilde üzülen Lilith, bir insan çocuğunu öldüremediği için kendi yavrularını öldürmeye başladı.

Diablo Lore’undan Naphalem ismi İncil’e bağlı olarak ”Tanrı’nın oğulları” ve ”erkeklerin kızları” ya da devler veya düşmüş melekler olarak yorumlanan İncil’in Nephilim’ine yakındır. Yahudi veya Hristiyan mitolojisine bakarsanız eğer fark edersiniz ki Nepahlem ve Nephilim aynı tür mitolojik yaratığa gönderme yapıyorlar.
Diablo Lore’unda Naphalem’in güçlerinin azalmasın ölümlülerin, yani insanların yaratılmasına sebep oldu. Dini mitolojide Tanrı, Nephilim’in neslinin tükenmesine ya da ölümlülere dönüşmesine neden olur. Nuh’un Gemisi’nin hikayesinde, Tanrı’nın dünyaya getirdiği büyük sel bazen Tanrı’nın Nephilim’i yok etme misyonu olarak yorumlanır.

Lilith, ve onun hakkındaki hikaye parçacıkları, dini mitolojide olduğu kadar gizli fakat Diablo 4 bu hikayeyi genişletmek için harika bir materyal olacaktır, eğer misyonu bizi İncil’in dehşetine sürüklemekse. Lilith gözler önünde Void’den intikam için geri döndü.
Şu an aklıma takılanlarda birinci sırada olan şey, Lilith’i geri getirmek isteyen tarikatın arkasında kim var (muhtemelen bir tarikattır) ve neden. Ebedi Çatışma hiç bitmiş gibi gözükmüyor ve Lilith geri döndü, muhtemelen Inarius’u bulmak ve dünyadaki şeytanı ortaya çıkarmak için intikamını açığa çıkaracak gibi, belki de Sanctuary’de daha fazla kaosa neden olmasının sonucunda Lilith Cennet ve Cehennemi ortak bir neden sayesinde birleştirecektir.
Yazılarınızın devamını dilerim! :’3
çok teşekkürler!